Çünkü onlara musallat olan şeytanlarının,bu kişilerin yularlarını bırakması gerekiyor.Şeytan bunu yapmayacaktır.

Ayetler şöyle devam eder;

"Kim Rahman'ın Kur'ân'ın dan yüz çevirirse, biz ona bir şeytanı musallat ederiz, artık o onun yanından ayrılmaz bir arkadaşı olur.
Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı. . . Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.
Ve o zaman zulmetmiştiniz, bugün pişmanlık kesin olarak fayda vermez
size, şüphe yok ki azapta da müştereksiniz.

Sen mi sağıra duyuracaksın, yahut köre ve apaçık bir sapıklık içinde bulunana yol göstereceksin?

Seni, katımıza alsak bile hiç şüphe yok ki mutlaka onlardan öç alırız biz.
Yahut da onlara vaadettiğimiz azâbı mutlaka sana gösteririz, gerçekten de onlara gücümüz yeter bizim.

Sen sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız."

Zuhruh suresi : 36,37,38,39,40,41,42,43,44