"Eğer yetimler (kadınlar) konusunda

"Eğer yetimler (kadınlar) konusunda haklarını vermede korkunuz yoksa, o zaman sizin için temiz olan (şirk ehli olmayan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın.."4:3

Ayet korkusu olanları uyarak şöyle devam eder;

"Eğer (aralarında) adaletle davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir tane ile veya ellerinizin mâliki ile (yetinin)."4:3

Türk sinemasının da etkisi ile metresler,sevgililer hoş görülürken,ikinci eşi olanlar hoş görülmedi..

Mevzuyu gelin şu şekilde açalım..

"Halık olan Allah'ın adı ile oku!" 96:1-1

Yani yaratılan her şeyi görürken,değerlendiriken Allah'ın sıfatını şiar edin.Onunla oku diye bildirilmektedir.

İnsanlara ait bedenleri ,bir gemi olarak okuma nimetine, ikramına ererseniz hayata bakışınızda "inanılmaz bir durum" gerçekleşir.

En büyük sorunlardan biri olan erken-kadın ayrımı sizde biter.Herkes aynıdır..
Duygusal veya şehvetsel bakışı kaybedersiniz.

İşte bu bakışı kazanınca yukarıda ki ayeti daha kolay anlayabilriiz.
Duygusal bakmayacağımız için okumamız da adalet olur.

Dişi hayvanın duygusal yapısı ile erkek hayvanın yapısını aynı göremeyiz.

Sağlıklı bir erkek hayvan için tek eşli olmak sıkıntılıdır. Zaten ayın on gününü hastalıkları ile geçiren kadın hayvan ,onbeş gününüde afra,tafra ile geçirir..(Bknz: Güzin Abla - Haydar Dümen )

Erkek hayvan bu durumdan iç güdülerinin yardımı ile kurtulmaya çalışır. Ve elde ettiği fırsatı değerlendirerek başka bir dişi hayvanla eşini aldatmak zorunda kalır.

Zamanla bu davranış kalıtsal olur. Ve toplum dişi metres edinen erkek hayvanı haklı bulur. Çünkü onda ZENginlik vardır..

Son elli yılda yahudi sermayesinin elinde olan Yeşilçamın etkisi ile değişen gelenek Allah'ın "adalet " vurgusu ile izin verdiği durumu köhne,alçakca,adice bulmuş ve bu kokuyu tüm topluma aşılamıştır.

Kur'an da sadece 4 için delil olmamasına rağmen gelenek övüne,övüne peygamberin aynı anda 11 eşi olduğunu anlatır..

Yani "sünnetir".Oysa onbir eş nere ,YAZIMIZA KONU olan ki eş neredir.

(Yeşilçamın muhteşem baskısı sonuç vermiştir.Hayatın yegane amacı bir evlilik yapıp,dört duvardan ibaret evi terketmemektir. O evlilik için yaşamaktır hayatın amacı..Mesele putlaştırıldığı için; Çok yoğun baskı nedeni ile bir ömür mutsuz kalan kadın,eşini terk edemez..Çünkü hayatın yegane amacını kaçırmaması gerektiği dayatılır..Telafi edemez,olarak sunulur..

Oysa hiç önemli değildir. Geçinemiyorsan boşanırsın.Kimseye zulum etmezsin.Hiç kimse üzülmez.. Zaten evliliğe başlarken aslı ise; Gönül evine Allah'ı almış şahitlerin tanıklığında :"Kabul etin mi" sorusuna verilen cevaptan ibaretken,mlyarlık düğünlerle dönüştürülür..Böylece 
tecavüzcü evlilik de yapamaz,nerden bulsun milyarları..)

Onaltı aylık çocuklara bile tecavüz eden erkek uzaydan gelmemiştir..Maalesef bizlerden biridir.

İşte bir erkeği böylesine korkunç noktaya getiren rahman ve gazap olabilen yıkıcı,yaratıcı duygudan bahsediyoruz..
Her tecavüz haberi; İçimizde bir şükrü ki "o durumda değiliz" ve bir korkuyu " sana sığınıyoruz" duası ile belirir.

Erkeğe verilen o baskın duygunun empatisini ancak erkekler yapabilir. Erkeğin şehveti gerçekten harekete geçtiğinde onda artık akıl kesinlikle yoktur.
Bildiğiniz erkek eşekten hiç bir farkı kalmamıştır.

İşte böyle bir erkek eşek,ayın yirmi beş günü ihmal edilirse,bekar ise evlendirilmezse, şartları uygunsa kendine metres bulur,şartları yoksa "ava çıkar" ne bulursa artık.. (Bknz: Güzin Abla)

Konu, genişce daha fazla örnekle,derinlemesine izah edilebilir

Nisa suresi 3. ayetin verdiği izne dönersek; Kur'anı kabul edenlerin asla itiraz edemeyeceği bir taplo buluruz.

2.3.4. evlilikte hiç bir mahsur yoktur.

Kadınlar kıskanç ve içi haset dolu olursa,yani şirk ehli olursa bir evlilikte başa beladır..

"Temiz kadınlar temiz erkeklere, kötü kadınlar kötü erkeklere.."(24:26) derken şirksiz kadınlar,şirksiz erkeklere..
Şirk ehli,şirk ehlinedir..

Ve bu ahiretin temel yasasıdır. Ki Müslüman içinde esas alınması gereken bir deneme,bir prova yaşamı olan dünya için kuralı bu olmalıdır..

Kıskanç ve sahiplik duygusuna teslim olmuş kadınların anlayamayacağı bir şey var ki; evlilik sadece şehvet için değildir.

Şirksiz bir baba için evlilik; dünyaya umut ışığı olacak çocuklar da demektir.

Şirk ehli iken evlilik yapmış,ancak Allah'ın küddüs ve hadi ismi ile dokunduğu nice temiz insanlar,kirli insanların zülmüne,tecavüzüne uğrarya dursun..

Yeşilçamın öcü gösterdiği 2.eş konusu gelecek yüzyıllarda sıradan ve sağlıklı bir durum olarak tüm toplumlarda geçmişde olduğu gibi yeniden hayat bulacaktır.

Şahsen zina tehlikesi ile çok sık karşılaşıyor olsam ve zina riski her gün daha fazla büyüse,bu günaha girmektense şartlar doğrultusunda (maddi ve manevi) 2. evliliği yapmaktan çekinmezdim. Zina yükü 2. evliliğin yükünden belki 100 kat daha beterdir.

Her türlü zina,göz zinası,el zinası gibi korkunç günahlar aklını kaybetmişleri her köşe başında bekliyorsa,Allah'ın iznine (4:3) sığınmak en akıllı davranıştır.. Şirksiz çocuklar yetiştireceği umanlarda (4:3) ile Allah'ın iznine sığınabilirler.

Duygusal bakmayan,Allah'ın adı ile okuma şerefine ermiş insanlar bedenin bir gemi olduğunu bilirler. Bu bir araçtır. 
Ve bu araçlar bizi cehennemden çıkarıp,cennete Allah'ın yol göstermesi (4:3) ile ulaştıracaktır.

Kendini beden zanneden her birey için bu düşünceler çılgıncadır,sapkıncadır ve öylece kabul edilemez...

"Habis kadınlar habis erkeklere, habis erkekler de habis kadınlara yakışır. Pak kadınlar pak erkeklere, pak erkekler de pak kadınlara yakışır.." (24:26)

Konu farklı yerlere kaydı. Zaten yazmak istiyordum. Soruyo soran değerli kardeşimi kıramayıp daha erken yazmak zorunda kaldım..

Yeter ki şu konu da hasas ol; Müşrikler müşriklere,TEMİZLER TEMİZLERE..

 

A.K.